koyun

koyun
is.
1. 动́ 羊, 绵羊 (Ovis aries)
2. 转́ 温顺的, 服服贴贴的
◇ \koyun bakışlı 转́ 目光呆滞的, 蠢笨的 \koyun başlı 转́ 听话的, 听从的, 顺从的, 服从的; 恭顺的; 随和的, 容易说话的; 驯服的, 温顺的 \koyun beyinli, at kafalı 转́ 非常愚笨的 \koyun dede 转́ 笨的, 蠢的 \koyun gibi 转́ 1) 愚蠢的, 笨的 2) 没有主见的, 盲从的(人) \koyun kafalı 转́ 愚蠢的, 笨的 \koyun kaval dinler gibi dinlemek 转́ 傻乎乎稀里糊涂地听 \koyun sürüsü 转́ 驯服的社会: Toplumumuzun koyun sürüsü yerine konabildiği günler artık geçti. 对我们的社会可以颐指气使的日子一去不复返了。\koyun yaşı kadar yaşı kalmak 转́ 行将就木, 老朽
◆ Koyunun bulunmadığı yerde kiçiye Abdurrahman çelebi derler. 常言说, 山中无老虎, 猴子称大王。
II
-ynu is.
1. (衣服的)胸部: Kesesini koynunda taşır. 他的荷包总是揣在怀里。Parasını koynunda saklıyor. 她把钱藏在怀里。
2. (睡觉时)怀抱着, 搂着: Annesi çocuğunu koynuna aldı, ayrı yatak yaptırmadı. 母亲把孩子搂在怀里睡, 没有让人另铺床位。Çocuğunu koynunda yatırıyor. 她让孩子睡在她怀里。
3. 充满呵护、关爱的环境: Hepimiz bu yurdun koynunda yetiştik. 我们都是在这块哺育和呵护我们的土地上长大的。
◇ \koyun \koyuna (睡觉时)相互搂着: Ben her gece dadımla koyun koyuna yatmıyor muydum? 那时候, 我不是每天晚上被保姆搂着睡吗?Biraz sonra, orada, en tatlı hayallerimle koyun koyuna yatacağım. 不一会儿, 我将在那里进入最甜美的梦乡。-i \koyununa almak 1) 同某人一起睡觉 2) 同某人上床作爱 -in \koyununa girmek 同某人上床作爱

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • koyun — koyun, kucak, II, 339, 346; III, 18, 297bkz: koy …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • koyun — 1. is., ynu 1) Kollar arası, kucak Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Göğüsle giysi arası Kesesini koynunda taşır. 3) mec. Koruyucu, şefkatli çevre Hepimiz bu yurdun koynunda …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Koyun Baba — († um 1468) war ein türkischer Kalender Mönch. Der Name bedeutet wörtlich „Schafvater“ oder auch „Schafheiliger“. Koyun Baba gilt in der Volkstradition als Nachfahre des Propheten Mohammed und Zeitgenosse des Mystikers Hacı Bektaş Veli. Über… …   Deutsch Wikipedia

  • koyun koyuna — zf. Birbirine sarılmış bir durumda Biraz sonra, orada, en tatlı hayallerimle koyun koyuna yatacağım. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun kaval dinler gibi dinlemek — hiçbir şey anlamadan dinlemek Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı. A. H. Çelebi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun bakışlı — sf. Bön bakışlı, budala, şaşkın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun baklası — is., bit. b. Termiye …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun dede — sf. Alık, aptal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun eti — is. Koyunun kesilip parçalanmış eti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun mantarı — is., bit. b. Bir çeşit mantar, koyungöbeği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun can derdinde, kasap yağ derdinde — keçiye can kaygısı, kasaba et (veya yağ) kaygısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”